Hergün sabah uyandığımda acaba bugün ne oldu memleketimde diye düşünmeden edemiyorum. Bu konuda çok haklıyım.
Gün yok ki bir çocuğumuz kaybolmasın, gün yok ki bir kadın bir çocuk öldürülmesin, gün yok ki ormanlarımız yakılmasin, açılan altın madenleri yüzünden yıkılacak yok edilecek dağlar, doğamız yüzünden insanlar ayaklanmasın. Bu nasıl bir ülke yönetmekten ya? Ne insanımızda sabır, ne dayanacak güç, ne aç kalmayan insan bırakdınız. Her şeyin bir kılıfı, bu kılıfa inanan binlerce insan var. Bu kitleyi bile isteye yarattınız ve bundan memnun ve mutlusunuz. Bu kitle olmasaydı ne siz varlık gösterebilirdiniz ne de bu kadar uzun süre iktidarda barınabilirdiniz. Şimdi de seçimlerde bir ıslığınızla arkanızdan gelecek o kitle, (makarnacılar)o kadar cahil ki; ne kadın, ne çocuk, ne orman, ne memleket, ne milli, kültürel değerlerimiz, ne de en büyük liderimiz baş komutanımız Atatürk e değer veriyor! NEREYE DOĞRU YOLCULUĞUMUZ?
Hepiniz aynısınız; aklınız uçkurunuzda gözünüz masum çocuklarda, kadınlarda. Niyetiniz; küçücük çocuğun tabutu üzerindeki gelinlikten belli. Okula gitmesi gereken küçücük masum kız mezarda ve sizin verdiğiniz mesaj ortada "gelinlik" Ayıp yaptığınız, artık gitmelisiniz.
Ne Milletin size sempatisi ne yaptıklarınıza sabrı kaldı. Siz gitmeden bu ülkenin temizlenmesi, yaptıklarınızdan arınması, mümkün değil. Ülkenin kapılarını sonuna kadar açarak topladığınız ve kendi oylarınızın selameti için yarattığınız o döküntü milletinizle birlikte bi gidin artık.
Artık ne çocuklarımızın kaybolmasını, ne kadınlarımızın öldürülmesini görmek istemiyoruz! Gözümüz, kulağımız her azamız sizden yoruldu! Bizi bizimle bırakın kendi ülkemizde!