Bugun...



Dünya Çevre Günü’nde TEMA Vakfı’ndan Anlamlı Mesaj

"Bizim toprağımız, bizim geleceğimiz. Biz doğayı onaracak nesiliz!"

facebook-paylas
Tarih: 06-06-2024 12:09

Dünya Çevre Günü’nde TEMA Vakfı’ndan Anlamlı Mesaj

TEMA Vakfı, 5 Haziran Dünya Çevre Günü'nde, sürdürülebilir bir gelecek için çevresel tehditlere karşı  vakit kaybetmeden harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayarak mevcut neslin önemli  sorumluluklarına dikkat çekti. TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, "İklim krizinin  etkilerini azaltmak, biyolojik çeşitlilik kaybını sona erdirmek ve sürdürülebilir yaşam ile nesiller arası  adaleti sağlayabilmek için toplumun tüm kesimlerinin birlikte harekete geçmesi gerekiyor." diyerek  çevrenin korunması için atılması gereken adımları sıraladı. 

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından her yıl 5 Haziran’da kutlanan Dünya Çevre Günü’nün bu yılki teması  "Bizim Toprağımız. Bizim Geleceğimiz. #RestorasyonNesli" olarak belirlendi. TEMA Vakfı, "Doğayı  Onaracak Nesil" olarak adlandırdığı bu neslin, sürdürülebilir bir gelecek sağlamak için kritik bir görev  üstlendiğini vurguladı. 

Dünyada ve Türkiye'de yaşamsal ekolojik sorunlarla karşı karşıya olduğumuzu vurgulayan Deniz Ataç,  "İklim krizi, erozyon, çölleşme, ormansızlaşma, sulak alanların azalması ve biyolojik çeşitlilik kaybı gibi  büyük küresel sorunların çözümü için hep beraber elimizi taşın altına koymalıyız. Maalesef modern  toplum, hızla tüketim odaklı hale geldi. Yapılan araştırmalara göre günümüzde, 1.6 dünya tüketiyoruz.  Dünyada yaşayan tüm insanlar olarak 2023 ağustos ayının ilk günlerinde, yıllık ekosistem kapasitesini  aşmıştık. Bu durum, insanlığın doğal varlıklara olan talebinin ekosistemin kendini yenileme kapasitesini  ne kadar aştığını ve tüketim alışkanlıklarının doğaya ne denli büyük zararlar verdiğini açıkça gösteriyor.  Gelecek nesillere yaşanabilir bir gezegen bırakabilmek adına hep birlikte doğayı onarmak için harekete  geçmeliyiz ve doğaya olan yükü azaltmalıyız. Bu sebeple günümüz nesline büyük görevler düşüyor."  dedi. 

Her bir dakikada 11 futbol sahası kadar orman tahrip ediliyor 

İklim krizinin sebep olduğu kuraklık ve çölleşmenin topraklarımızda bozuluma, su varlıklarının  azalmasına ve orman yangınlarının şiddetini artırmasına neden olduğunu belirten Ataç "Tüm bunların  yanında doğal varlıklar insan faaliyetleri nedeniyle de hızla yok oluyor. 1990’dan bu yana, dünyada  tahrip edilen orman alanı Türkiye’nin dört katı bir büyüklüğe; 420 milyon hektara ulaştı. Halen her bir  dakikada 11 futbol sahası büyüklüğünde orman arazisi tahrip ediliyor. Orman alanlarının tahribi  yanında aşırı yararlanma, iklim değişikliği, kirlilik ve işgalci türler nedeniyle biyolojik çeşitlilik de hızla  azalıyor. İnsan faaliyetleri sonucunda 1970’den günümüze biyolojik çeşitlilikteki azalma %68 oranına 

ulaştı. Denizlerde ve okyanuslarda kirlilik nedeniyle yaşamın neredeyse tamamının yok olduğu 245.000  km² alan bulunuyor. Bugün, 1 milyon türün nesli tehlike altında." diye konuştu.  

Ülkemizdeki orman varlığının karşı karşıya olduğu tehditlere de dikkat çeken Deniz Ataç, "Başta  madencilik faaliyetleri olmak üzere, çok sayıda kullanım alanı izni veren yasal düzenlemeler  ormanlarımızı tehdit ediyor. 2012’den bu yana, 410 bin hektarlık orman alanına madencilik, enerji ve  diğer kullanımlar için izin verildi. Vahşi madencilik; ormanlarımızın yanında meralarımız, tarım  alanlarımız ve akarsularımız için de ciddi bir tehlike yaratıyor. Bu, yok oluşa giden bir süreç." şeklinde  konuştu. 

Tahrip olmuş alanların %15'i onarılırsa, nesli tehlike altındaki türlerin %60'ı kurtulacak 

Yaşam kaynaklarımızı yok etmenin gelecek nesiller için endişe verici bir tablo yarattığını vurgulayan  Deniz Ataç, "Gelecek nesillerin haklarını korumak için bu tabloyu tersine çevirmeliyiz. Bu nedenle  yüzümüzü doğaya dönmeli ve doğada açılan yaraları iyileştirmeliyiz. Küresel ısınmayı 2 derecenin  altında tutmak için doğal varlıkları korumak, doğa tahribatlarını durdurmak ve tahrip edilen alanları  onarmak zorundayız. Bu amaç için en etkili yöntem, yenileme (restorasyon) çalışmalarıdır. Bu  çalışmalarla sadece iklimi değil, biyolojik çeşitliliği de koruyabiliriz. Tahrip olmuş alanların %15’i  onarılırsa nesli tehlike altında olan türlerin %60’ı yeniden yaşam bulabilir. Tüm bu ekolojik sorunlarla  yüzleşirken, yapacaklarımızın geleceğimize sahip çıkmanın ve nesiller arası adaleti sağlamanın bir  gereği olduğunu unutmamalıyız. Hükümetler, şirketler, sivil toplum kuruluşları ve tüm bireyler bu  sorumluluğu taşıyor. Her bireyin yapacağı küçük eylemler, büyük değişimler yaratabilir. Çevresel  farkındalığı artıracak geri dönüşüm, enerji tasarrufu ve sürdürülebilir ürünler tercih etmek gibi küçük  adımlar, toplu halde atıldığında önemli etkiler yaratır." ifadelerinde bulundu. 

Ataç, "Unutmayalım ki bizim toprağımız, bizim geleceğimiz demektir. Biz doğayı onaracak nesiliz!"  diyerek herkesi Dünya Çevre Günü'nde doğal varlıkları korumaya ve sürdürülebilir bir geleceğe katkıda  bulunmaya davet etti.

 



Bu haber 251 defa okunmuştur.


Etiketler : TEMA VAKFI

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER ÇEVRE Haberleri

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI YUKARI