İmamoğlu burada kalabalığa hitap ediyor:

"Sevgili İstanbullular,

Ekrem'e uzanan eller kırılsın sloganları için hepinize çok teşekkür ediyorum. Milletimin tek ferdine uzanan her el kırılsın. Sevgili hemşerilerim biraz dertleşelim. Bu saatte buraya geldiniz hepinize teşekkür ediyorum. Beni dinleyin ki sizin sayenizde vatandaşlarımızı da biraz bilgilendireyim. Öncelikle Erzurum'da o güzel meydana toplanarak duygularımızı paylaşmak için oraya gelen bebekten, çocuktan, annelerden, teyzelerden, amcalardan helallik istiyorum. Onlar oraya geldiler Erzurumlu hemşehrilerimin bir temsilcileriydi dertleşecektik ama ne yazık ki o taşların yaraladığı  insanlara allah şifa versin. Üzüntülüyüz. Ben o çocukların, hanımefendilerin, gençlerin hepsinin sağlıyla tek tek ilgilenip hepsiyle tek tek kucaklaşacağım. Şimdi birazcık duygularımı paylaşmama müsade edin. Çünkü önemli bir an yaşıyoruz, tarihi bir sürecin içindeyiz. Ne yazık ki ülkemizi bu duruma götüren bir avuç insanın hiçbir zaman bu kötü uygulamalarının, kötü dillerinin kötü tavırlarının kötü davranışlarının onlardan kurtulana kadar sonu gelmeyecek. Bunu bilelim. Buna tedbirli olalım. Tedbirin birinci dili sevgidir, ikinci dili uzlaşmadır, üçüncü dili hiçbir vatandaşımıza kırıcı davranmamaktadır. Bu bir bir avuç insana karşı milletimizi bakın bu bir oy meselesi değil. Aldanabilirler, bu kötü insanlara inanabilirler. Onlara zerre kırıcı davranmayın onlar masum ama bugün o meydana kim olduğu belli olmayan 100-200 kişi asla masum değil onu söyleyeyim. İçişleri bakanı bir televizyon kanalına çıkarak Erzurumlulara nasıl provokatör dediğimi anlatacakmış. Utanmaz  iftiracı yalancı adam ve bu adam gözü dönmüş bir şekilde gözü fır fır dönerek konuşuyor. Ahlakını yitirmiş bir adam"