Bugun...


Hüseyin OKUMUŞ

facebook-paylas
Siyaset Sadece Ülkeyi Değil, Ruh Halimizi de Yönetiyor
Tarih: 14-12-2025 21:27:00 Güncelleme: 14-12-2025 21:29:00


Ülkemizde siyaset artık yalnızca meclis kürsülerinde yapılan konuşmalardan ibaret değil. Siyaset; evdeki sofraya, çocuğun geleceğine, emeklinin uykusuna, gencin hayallerine kadar uzanan bir etki alanına sahip. Bu yüzden bugün yaşadığımız birçok toplumsal ve psikolojik sorunun arka planında siyaset anlayışını görmek mümkün.
Aslında karşımızda iki farklı siyaset biçimi var. Biri, gerçekten sorun çözmek için yapılan siyaset. Diğeri ise siyaseti bir geçim kapısı, bir güç ve menfaat aracı olarak görenlerin siyaseti.
Toplum için siyaset yapanlar, güven inşa eder. İnsanlar yarınını planlayabildiğinde, emeğinin karşılığını alacağına inandığında psikolojik olarak da güçlenir. Umut, yalnızca bir duygu değil; insanı hayatta tutan en güçlü motivasyondur. Güvenin olduğu yerde sabır, dayanışma ve ortak akıl gelişir.


 Ancak siyasetten geçinenlerin hâkim olduğu bir düzende tablo tersine döner. Adaletin kişiye göre değiştiği algısı, toplumun ruhunu çürütür. İnsanlar yalnızca yoksullaşmaz; aynı zamanda yorulur, öfkelenir ve içine kapanır. Sürekli kriz hali, bireylerde kaygıyı kalıcı bir duyguya dönüştürür.
Bugün trafikteki tahammülsüzlüğü, sokaktaki gerginliği, iş yerlerindeki huzursuzluğu yalnızca ekonomik sebeplerle açıklamak eksik kalır. Güvensizlik duygusu, insanları birbirine karşı daha sert ve anlayışsız hale getirir. “Ne yaparsak yapalım değişmez” düşüncesi ise toplumsal bir tükenmişliğin işaretidir.


Daha da tehlikelisi, kutsal ve ortak değerlerin siyasetin malzemesi haline getirilmesidir. Din, ahlak ve milli duygular samimi bir rehber olmaktan çıkıp birer kalkan olarak kullanıldığında, toplumda ciddi bir zihinsel yorgunluk başlar. İnsanlar neye inanacağını, kime güveneceğini şaşırır.
Oysa siyaset, insanı korkutan değil; cesaretlendiren bir alan olmalıdır. Siyaset, toplumu ayrıştırarak değil, ortak bir gelecek hayali kurarak yapılır. Gerçek siyasetçi, toplumun psikolojisini gözetir; çünkü bilir ki umudunu kaybeden bir toplum, her alanda kaybetmeye mahkûmdur.
Sonuçta mesele yalnızca kimin yönettiği değil; nasıl bir ruh haliyle yaşamak istediğimizdir. Çünkü bir ülkeyi ayakta tutan sadece ekonomi değildir. Güven, adalet ve umut da en az ekmek kadar hayati ihtiyaçtır.



Bu yazı 9587 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI