İzmir ve Ege Bölgesi'ni pençesine alan kuraklık, Tahtalı Barajı'nda su seviyesini kritik noktalara düşürürken, İZSU'nun zorunlu su kesintileri ve tasarruf çağrıları halkı mağdur etmeye devam ediyor. Yaz dönemi boyunca şahsi temizlikten tarıma kadar su kısıtlamalarıyla boğuşan, hatta musluk contasını dahi değiştirerek her damlayı kurtarmaya çalışan vatandaşın çabaları, bazı bölgelerdeki hoyratça ve kontrolsüz su tüketimi nedeniyle boşa çıkıyor.

Tasarruf Çabaları Sokaklara Akan Tonlarca Suda Boğuluyor

Halk, bir yandan çiçeklerini, sebze bahçelerini sulamaktan vazgeçip zorunlu kesintilere katlanırken, diğer yandan bazı semtlerdeki yüksek tüketim ve denetimsizlik büyük tepki çekiyor.

Özellikle Narlıdere ilçesi Liman dere Mahallesi gibi bölgelerde gözlemlenen ve lüks konutlardan kaynaklandığı iddia edilen kontrol dışı su kullanımları (bahçe sulamaları, havuz doldurmaları veya denetimsiz sızıntılar) sonucunda yüzlerce ton suyun sokaklara akıtılması, tasarruf bilinciyle hareket eden vatandaşı derinden yaraladı. Musluğundan akan damlayı dahi hesap eden halk, bu manzaralar karşısında "Bizim tasarrufumuz, onların israfının yanında solda sıfır kaldı" yorumunu yapıyor.

İZSU'ya Cezai Müeyyide Çağrısı

Vatandaşlar, iklim krizine bağlı susuzluğun önlenmesinde tek çarenin su kesintileri değil, adil ve denetimli kullanım olduğunun altını çiziyor. Aksi takdirde, sorumsuz ailelerin hoyratça su kullanmaya devam etmesi, hem tasarruf yapan vatandaşı öfkelendiriyor hem de su krizinin süresiz hale gelmesine neden oluyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZSU Genel Müdürlüğü'nün bu konuya ivedilikle el atması bekleniyor. Halk, tasarruf önlemlerini hiçe sayan ve suyu israf edenlere karşı cezai müeyyidelerin derhal uygulanmasını ve denetimlerin artırılmasını talep ediyor. Su israfının artık bir vatan sorunu olduğu vurgulanırken, tasarruf eden vatandaşın çabasını boşa çıkaran bu sorumsuz davranışlara karşı sessiz kalınmaması bekleniyor.