Bugun...


ZEYNEP TUNÇ

facebook-paylas
ÇOCUK HAKLARI…
Tarih: 27-11-2023 14:57:00 Güncelleme: 27-11-2023 14:57:00


 

 Çocuk hakları, kanunen veya ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu, eğitim, sağlık, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır.  Çocukların erişkinlerden farklı fiziksel, fizyolojik, davranış ve psikolojik özellikleri olduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği bilincinin yerleşmesi, çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesi, Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi ile şekillenmiştir. Günümüzde çocuk hakları ile ilgili olan uluslararası belge 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 193 ülke tarafından onaylanmış olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmedir. Çocuk Hakları Sözleşmesi 54 maddeden oluşmaktadır. Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkelerde müstehcenlik, emek sömürülmesi, çocuklara yönelik şiddet gibi konularda çocuk haklarının çok fazla çiğnendiği görülmektedir. Çocuk Hakları Sözleşmesi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde benimsenen sözleşme 2 Eylül 1990 tarihinde  yürürlüğe girmiştir. Türkiye de dahil olmak üzere yaklaşık 142 ülke sözleşmeyi imzalamış ya da onay ve katılma yoluyla taraf devlet durumuna gelmiştir.

.Günümüzde halen yoksul ailelerin çocukları yoksul, varlıklı ailelerin çocukları ise çok varlıklıdır. Bildiri, ne yeryüzünde yaşanan bebek ölümlerini azaltmıştır, ne de yaşayanların sağlık ve eğitim düzeylerini yükseltmiştir. Bu çocuklar ne yazık ki, en temek hak olan yaşama hakkından, beslenme ve sağlıklı olma hakkından yoksun yetişmektedirler.  Çocuk Hakları içerisinde en önemli boyutlardan birisi de çocuğa yönelik istismar ve şiddet olgularıdır. Çocuğun ağzına biber sürmek, sarsmak, kulağını ve saçını çekmek, çocuğun vücudunun herhangi bir yerine hafif şiddette veya parmakla vurmak gibi fiziksel cezalandırmalar orta derecede Fiziksel İstismar olarak kabul edilirken, çocuğa şiddetli elle veya ayakla vurmak, yakmak, boğmak gibi fiziksel cezalandırmalar ise şiddetli fiziksel istismar olarak kabul edilmektedir.

Duygusal İstismar; psikolojik gelişmenin duraklamasına neden olacak sözel istismarı veya aşırı emirleri kapsayan çocuğun kimliğini zedeleyen ve bozuk davranışları ortaya çıkaran tavırları içermektedir.

Cinsel istismar da; çocuğun en az kendisinden altı yaş büyük bir kişi tarafından cinsel doyum için zorla veya ikna edilerek kullanılması ya da başkasının bu amaçla çocuğu kullanmasına izin verilmesidir. Sağlıklı nesiller yetiştirmenin önündeki en önemli engellerden birisi ve 21. yüzyılın en büyük ayıplarından birisi, bilmeyerek de olsa çocuğun istismar edilmesidir. Çocuk istismarı çok yönlü bir olay olduğu için mutlaka bir takım çalışmasını gerektirmektedir. Bu tıp uzmanları, psikoloji, pedagoji, çocuk gelişimcileri, sosyal hizmet uzmanları ve hukukçulardır. Özellikle konunun öğrenilmesi, toplumun bilgilendirilmesi ve duyarlılık kazandırılması açısından bu konuda çalışan profesyonellere çok iş düşmektedir.

Türkiye, Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni 2 Ekim 1995'te uygulamaya başlamıştır.  Ek olarak yine aynı verilere göre Türk Ceza Kanunu'nun reşit olmayanla cinsel ilişkiyi düzenleyen 104'üncü maddesi uyarınca açılan 17 bin 483 davanın 14 bin 363'ünde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi, bu davaların yüzde 82,2'sinde kimsenin ceza almadığı anlamına geliyor Türkiye'de 2017 yılında çocuklara karşı herhangi bir cinsel saldırı niteliği taşıyan davalardaki suç sayısı 35 bin 896 olarak kayıtlara geçerken, son 18 ayda gebeliğe sebebiyet veren 21 bin 957'lik vaka, bu vakaların kayda değer bir kesimi hakkında yasal işlem yapılıp yapılmadığı sorusunu akla getiriyor. Diğer yandan yine Bakanlığın 2017 verilerine göre çocukların cinsel istismarı ve reşit olmayanlarla cinsel ilişki davalarında, 18 yaş üstü sanıkların sırasıyla yüzde 75 ve yüzde 83 olarak kayda geçmesi, çocukların cinsel dokunulmazlığına karşı suçların büyük ölçüde reşit bireyler tarafından işlendiğini ortaya koyuyor.

Ne yazık ki, ne Çocuk Hakları Evrensel Bildirisi ne de 1979 yılının Çocuk Yılı olarak seçilmesi, çocuklara karşı gerçekleştirilen olumsuzları değiştirmemiştir.

Kaynak: Adli sicil ve istatistik genel müdürlüğü



Bu yazı 497 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARŞİVİ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YUKARI